24 Aralık 2024, Salı
saat: 20:31
Ve her şey belli oldu. Nasıl oldu ben de hala anlamadim. Ama, ilginç bir şekilde, zannediyorum hiç bir konu, olacağına emin olduğum kadar kotu olmadı. Şimdi, bulunduğum harika şehrin tadını çıkartıp, 1 ocakta burayı terk etmek zamanı. Üstelik yalnız bile değil. Hem bambaşka bir konu, hem bambaşka bir yaşam alanı, bambaşka insanlar. Hiç bir anlamda geriye bir adım olmuyor sanki. Çok acı çektim bunun böyle olabilmesi için, hatta şimdi kutlayacak enerjim bile yok. Ama yolunda öldü sanki hepsi. Evi toplamam gerek ama sonsuz bir tembellik üstümde. Geleceğe yönelik planlarım, gerçekler tarafından ileri taşınıyor. Her anlamda. Ben bunları sürdürebilir miyim? Soru o. Ben hayatımda suregelmis öğrencilik kirintilarindan memnundum aslında, bayağı tutunuyordum onlara. Artık yetişkinliğe zorlanıyorum. Olsun. Artık , bu yeni başlangıçta, bu adımın beni nereye taşıyacağını hesap/hayal etmiyorum. Pek halim kalmadı. Bir bakıma, gardimi indirmiş gibi hissediyorum. Belki , hayatım aynı şekilde seyretmez ve sonunda "buraya kadarmış" derken bulurum kendimi. Belki de bu noktada asılı kalırım. Artık her yanimin bağıra bağıra çağırdığı yerlesiklik hali, belki de tam bu ruh haliyle geliyordur ve belki de ben de artık yerlesirim. Bence her ikisi de eşit mesafede. Ben bu gemiyi buraya kadar yönlendirdim. Artık ya burda kalır, ya da üsse döner heralde. Bakalım.bunlar önemli değil. Önemli olan şu anda tadını çıkardığım güzel viski. Peki benim son duragimin, şu hayatta sevdiğim tek şiiri yazmış tolkienin, o siire "yol hiç bitmez, uzar gider" diye başlamış olduğu şehir olması, hoş bir tesadüf olmaz mi? Bence olur. | ||
|