08 Ocak 2025, Çarşamba
saat: 01:46
Niyet iyi olsa da salaklık aşkı öldürür. Yaz bunu bak, bu iyi oldu. Öyle hakkaten, bir yıldır kafayı yediğim pek çok konu şu anda montumun üstünde toz, rüzgar esse gider yani. Yeni işime başladım. Proje zorlu yine, ortam da bir garip. Sözüm ona gayet barışçıl bir işle ugrasiyoruz ama adeta askeri üs gibi korunan bir yerdeyiz garip. Hani şöyle etrafın videosunu çekip kardeşime falan göndermeye kalksam, görevlinin biri gelip uyarıyı basacak gibi. Bugün şöyle bir genel toplantı yaptık, konu çok bilmediğim bir alanda. Bunları da ogrenirsem iyi olacak ama neyse ki altımda çalışan biri bu konularda iyi gibi. Böyle küçük ama heyecanlı bir ekip olduk, çok fonksiyonel görünüyor simdilik. Ama benim patron biraz Fatih Terim'in dışı versiyonu gibi. Bazı mimiklerini görünce içimden kopuyorum. Taktik maktik yok diye sırtına vurasim geliyor. Umarım bir gün evrything is something happened falan demez. Neyse işte, ortam hoş gibi, durumlar heyecan uyandırıcı. Ben hala yerlesemedim, dahası pasaportu kaybetmiş bile olabilirim. Umarım öyle olmamıştır yav. Tek endişem o şimdilik. Onun dışında olup bitenler çok umrumda sayılmaz. Geçen bir ev buldum, rüya gibiydi yav. Yani ben hiç öyle bir ev hayal etmemiştim kendime. Gerçekten de başka bir hayat formuna geçiyor olabilirim belki, bilemiyorum. Ama nolursanolsun gerçeklerin güzel, gerçekleriyle mutluyum. Ne o yönde ne öbür yönde eğip bukemiycem gerçekleri. Olduğu gibi işte hepsi. Ne kasiyoruz. Bir de ne güzel biliyor musun, her tarafımda -nerdeyse- çok güzel ingilizce konuşuluyor, belki hayatımda ilk defa. On yıldır yurtdışında yım ve ilk defa etrafımda sadece anladığım bir dil konuşuluyor. Çok hoş bence. Öyle yani, 2025 pek hoş başladı. 2024 u atlatabilmenin ödülü gibi hissettiriyor açıkçası. | ||
|