26 Şubat 2025, Salı
![]() saat: 00:11
![]() Defterime yazmak için niyetlendiğim bir akşam birden kendimi burada buldum. Defter yarım kaldı. Neyse artık, bugünün kusması burayaymış demek ki. Uzun zamandır başbaşa görüşemediğim en yakın arkadaşımla görüştük bu akşam. Çocuklarımızdan ayrı gençlik yıllarımızda gittiğimiz bir mekanda bir sürü konu başlığı değerlendirdiğimiz çabucak geçen koca bir iki buçuk saat. Zaman nasıl değerli ve nasıl hızlı. Bu akşam ağzımda geçmişte yediğim ve beğendiğim bir yemek tadı bıraktı. Ama biraz midemi de ağrıttı. Eve gözyaşlarım cebimde geldim. Şimdi de müsadenle sevgili güncem gözyaşlarımı cebimden çıkarıp masaya doğru bırakıyorum. Buna da ihtiyaç var :) Bide gecenin şarkısını şuraya bırakıp gidiyorum. Hija Mia - Dafne Kritharas Arkadaşımla görüşüp içimizi boşalttığımız tatlı bir gecenin ardından şimdi ne yapıyorum peki? Dün gece pişirdiğim sütü mayalamak için ısıtıyorum. Yatmadan yoğurt mayalayacağım yani. Düşünsene iki saat önce neler konuşuyordum, neler hissediyordum, nerdeydim. Ama gecemin sonu yine yoğurda bağlandı. Bu da bana evrenin “ne yaparsan yap, olman gereken yerdesin” mesajı sanırım. Yalnız hep 3 kilo süt alırdım avuç içi kaymak çıkardı, ilk defa 5 kilo süt aldım. Bir kaymak çıktı görsen inanmazsın, öyle çok öyle güzel. Hayat ile ilgili son aforizmamı da şuraya not edeyim sonra gidiyorum. - Hayatın tadı an’larda gizlidir. O an’lar bazen bir arkadaş ile içilen kahve bazense bir süt kaymağında gizlidir. Herkes alamaz hayatın tadını çünkü sanılır ki o tat çok büyük şeylerde var. Bir sütün kaymağında olduğunu bilmez çoğu. Ama ben bilirim. Ben hayatın tadının an’larda gizli olduğunu çok iyi bilirim. Eğer bilmesem yolumdaki bunca aptala ve onların koydukları taşlara rağmen bu yolda öyle güzelce salına salına yürür müydüm? | ||
|