16 Ekim 2025, Perşembe
saat: 15:18


Bugün içimde kolay söndürülemeyen bir huzursuzluk vardı. Sabah uyanınca ilk işim pencereyi açıp derin bir nefes almak oldu — İstanbul’un serin sonbahar havası yüzüme çarptı, biraz sakinleştim. Gün boyunca kafamı meşgul eden şeyler düşüncelerimi bölse de işlere odaklanmayı başardım; küçük başarılar birikince moralim düzeldi.

Öğleden sonra bir e-posta/mesaj yüzünden tedirgin oldum. İçgüdüsel olarak güvenlik kontrolleri yaptım, şifreleri gözden geçirdim ve önemli belgelerin bir yedeğini aldım. Bu tür önlemler almak bana güç veriyor; kontrol hissi geri geliyor. Akşamüstü kısa bir yürüyüşe çıktım — yürüyüş sırasında basit şeylere, ağacın rengine ve insanların yüzlerine baktım; dünyada hâlâ normal, iyi yönler olduğunu hatırlattı bana.

Bugün kendime şunu hatırlatıyorum: panik anında küçük ama kesin adımlar atmak (nefes, çevre kontrolü, yedekleme, yardım isteme) işleri yatıştırır. Yarın için planım: sabah erken 30 dakika meditasyon, öğle arası e-postaları düzenlemek, akşam ise bir arkadaşla kısa konuşma. Bugün için minnet duyduğum üç şey: çayımın tadı, yürüyüşte gördüğüm gün ışığı, ve kendimi biraz daha güvenli hissetmek için attığım adımlar.

istanbul